-
1 nişan
п1) знак, при́знак, приме́та; следnişan bırakmak — перен. оставля́ть след (в жизни и т. п.)
2) обруче́ниеnişan halkası или nişan yüzüğü — обруча́льное кольцо́
3) прице́л, прице́ливание; наво́дка4) о́рден -
2 halka
ко́льца (мн)* * *1) кольцо́halkalar — спорт. ко́льца
nişan halkası — обруча́льное кольцо́
taşlı halka — кольцо́ с драгоце́нным ка́мнем
2) окру́жность, кругhalka çevirmek — окружа́ть; де́лать круг
halka halka — ко́льцами, круга́ми
3) круги́ под глаза́ми4) [ма́ленький] солёный бу́блик
См. также в других словарях:
nişan halkası — is. Nişan yüzüğü … Çağatay Osmanlı Sözlük
nişan — is., Far. nişān 1) İşaret, iz, belirti, alamet 2) Nişanlanma sırasında yapılan tören Bizi nişana çağırdılar. 3) Evlenmek üzere birbirine söz verme, nişanlanma Nişanı bozmuşlar. 4) Kurşun, taş vb. ile vurulmak istenen hedef 5) Hedefi vurmak için… … Çağatay Osmanlı Sözlük
nişan yüzüğü — is. Evlenecek olan çiftin nişanlandıklarıda taktıkları ve düğünden sonra da taşıdıkları halka biçiminde yüzük, nişan halkası, alyans … Çağatay Osmanlı Sözlük
halka — is., Ar. ḥalḳa 1) Çeşitli metallerden veya tahtadan yapılmış çember Belinde uzun gümüş halkalarla asılı gümüş anahtarları vardı. F. R. Atay 2) Çember biçiminde çeşitli nesnelerden yapılmış tutturma aracı Perde halkası. 3) Değerli metallerden… … Çağatay Osmanlı Sözlük